Naif ve Zarif Aynı mı? Gelin, Aralarındaki Farkı Bulalım
Naif ve Zarif: İki Kavram, Ama Aynı mı?
İzmir’de yaşıyorum, her şeyin kıyısında durduğum için etrafı gözlemeye bayılıyorum. Bir kahve alırken bile, bazen kendimi bir felsefi düşünce oturumunda buluyorum. Geçenlerde bir arkadaşımın bana “Çok naifsin, ya da belki zarifsin, emin olamadım!” demesi üzerine düşündüm. Hani, “Naif ve zarif aynı mı?” sorusu aklımda beliriverdi. Gerçekten de bir insan hem naif hem de zarif olabilir mi? Yoksa bunlar sadece birbirine benzer sözcükler mi? Biraz derine inelim.
Beni tanıyanlar bilir, hemen her konuya kafayı takarım. Ama bu konuyu bir türlü çözemediğimi itiraf ediyorum. O yüzden bu yazıyı hem kendim için hem de “bunu çok düşündüm ama yine de bilmiyorum” diyenler için yazıyorum. Hadi bakalım, gelin, Naif ve Zarif’in ortak noktalarını ve farklarını keşfedelim. Spoiler: İkisi de “güzel” ama birinin içinde daha çok inci var, öbürünün ise daha çok masumiyet!
Naif: Saf, Temiz ve Biraz Ağaçkakan
Naif olmak aslında “güzel, ama biraz saf” olmak gibi bir şey. Naif insanlar, her zaman iyilik görürler ve dünyayı temiz bir yer olarak görürler. Evet, biraz fazla iyimserler de diyebiliriz. Bazen, birinin işte size “bunu yazdı” dediğinde inanır ve sonra “bu yazı neden yok” diye üzülürsünüz. Evet, naif olmanın bazen olumsuz bir yönü olabilir. Ama, ne demişler, “Kötü niyetli biri olmak, dünyayı zehirlemektir.”
Naiflik, biraz da o “gönlün temiz, ama gerçekler dünyasında kaybolmuş” haliyle tanımlanabilir. Mesela, geçen gün arkadaşım bana şöyle dedi:
Arkadaşım: “Abi, şimdi sana bir şey diyeyim, sen hiç zarar vermeyen birisin, ama bazen çok saf oluyorsun. Bir de seninle sohbet etmek çok naif. Ama bu kötü mü?”
Ben: “Vallahi, kötü değil, ben sadece gerçekleri her zaman başkalarına göre yorumlamayı sevmiyorum.”
Arkadaşım: “Ya işte, tam da o yüzden saf oluyorsun!”
Bazen “naif” kelimesini duyduğunda, hafifçe arka planda “kolayca kandırılabilir” bir izlenim oluşabilir. Ama bence bu, sadece biraz fazla iyimser olmanın yansıması. Her ne kadar gerçeklerin sertliğinden kaçsan da, naif olmak kötü bir şey değil!
Zarif: İncitmeden Etrafına Gülücük Dağıtan Biri
Zarif olmak ise, biraz daha “hadi bakayım, herkesin karşısına geçip oradan büyüleyici bir şekilde yürüyüp gidelim” diyen bir tavır. Zarif insanlar her şeylerini düşünerek yaparlar. Giydikleri, söyledikleri, yürüyüşleri… Her şeyin bir uyumu vardır. Mesela, biraz Shakespeare kokan bir havası vardır. Zarif olmak, belki de doğru kelimeleri kullanmak, aşırıya kaçmamak ve bir ortamda karizma yaratmakla ilgilidir. Kısacası zarif, ama bir o kadar da bilinçli bir tavır.
Bunu daha iyi anlatabilmek için şöyle bir örnek vereyim. Bir arkadaşım geçenlerde bana şöyle dedi:
Arkadaşım: “Senin konuşma tarzın falan çok zarif ya, biri seni dinlese ‘ne kadar ince, naif’ dersin!”
Ben: “Aaa, bu zarif olmak değil mi? Hep naif dediniz ama bir fark var işte.”
Arkadaşım: “Evet, haklısın, zarif olman, biraz daha kurnazlık içeriyor ama… Yine de çok güzel bir şey!”
Zariflik, içten gelen bir asalettir. Ama burada önemli olan, gerçekten insanın kendine güveniyor olması. Zarif olmak, içsel bir dengeyi gerektirir ve bir anlamda çevrenin ne düşündüğünü de dikkate alır.
Naif ve Zarif Aynı mı? Değil, Ama Birbirlerini Tamamlıyorlar
Şimdi esas soruya gelelim: Naif ve zarif aynı mı? Cevabım net: Hayır, kesinlikle değil. Ama ikisi de birbirini tamamlayan özelliklerdir. Hadi biraz kafamıza yatıralım, mesela:
Naiflik, insanı saf, temiz ve içten yapar. İnsanları sevmek, onlara güvenmek gibi bir doğallığı vardır.
Zariflik, insanı elegan, dikkatli ve ince yapar. Ortamı güzelleştiren, doğru kelimeleri ve hareketleri kullanan bir tavırdır.
Şimdi düşünün, biri naif, biri zarif olursa… Ortaya çok tatlı, insanın içini ısıtan bir sonuç çıkar. Ama biri naif, biri ise biraz dağınık olursa, o zaman işler karışabilir. Zarif olmak, bir nevi dışarıya gösterilen hali yansıtırken, naif olmak daha çok içsel bir özellik gibi bir şey.
Benim gibi derinlemesine düşünüp, sonra da azıcık kafayı karıştıran biri için, “Zarif mi, naif mi?” sorusu gerçekten önemli. Ama sonuçta, ikisi de insana has güzel özellikler. Kimseye zarar vermezler, aksine insanı zarif, naif biri yapar!
Sonuç: Naif ve Zarif Kardeş Gibidir
Gelelim sonuç kısmına. Naif ve zarif aynı değil ama bir araya geldiklerinde karşımıza çıkan insan, çok daha özel olur. Yani, biri saf ve iyimserken, diğeri o saf iyimserliği bir şekilde dış dünyaya zarifçe sunar. Naif olmak, belki biraz masumiyet taşıyabilir, ama zarif olmak, bu masumiyeti aynı zamanda büyüleyici bir şekilde etrafına sunma sanatıdır.
Sonuçta, her insan bir şekilde naif ve zarif olabilir. Ama ikisinin kombinasyonu, bence en mükemmel halidir!